2000
20002

Saadet Partisi Tekirdağ İl Kongresi yapıldı

Gündem 17.02.2025 - 22:54, Güncelleme: 17.02.2025 - 22:54
 

Saadet Partisi Tekirdağ İl Kongresi yapıldı

Saadet Partisi Tekirdağ il Başkanlığı büyük bir coşku ve heyecanla 8.Olağan il Kongresini Genel Başkan Mahmut Arıkan'ın teşrifleriyle gerçekleştirdi.
TRAKYA 2000 - Kongreye TBB Başkanı Dr.Candan Yüceer, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, Tekirdağ Milletvekili İlhami Aygun, Gelecek Partisi İl Başkanı Recep Nişancı, Deva Partisi il Başkanı Ozan Varan,  Chp il Başkanı Senol Özgür Taşmerdivenli, Bbp Düzce il Başkanı Emre Erdem, Çorlu Kent Konseyi Vekili Ozan Turan, Akparti il Baskan Yardımcısı  Adnan Özcan, Hüdapar Süleymanpasa ilçe Başkanı Yasin Çimen, stk baskan ve temsilcileri, muhtarlar, il-ilçe Başkan ve yönetimleri, delegeleri ve misafirler katıldı. Halil İbrahim Kart ve ekibi tekrar il başkanı seçildi.   İsmet İnönü kapalı spor salonunda yapılan kongrede Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan bir konuşma gercekleştirdi. Arıkan yaptığı konuşmada,"Kıymetli İl Başkanımız, Teşkilat mensuplarımız,  Sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri,  basınımızın kıymetli mensupları; Tekirdağ’ımızın güzel insanları, Hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Kongremizin milletimiz, memleketimiz ve Tekirdağ’ımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.   Bugün, burada İl kongresi vesilesiyle toplanmış; bu spor salonunu heyecanlarıyla kuşatmış şuurlu, inançlı azimli topluluğun karşısında bulunmaktan kıvanç duyuyorum.   Bugün burada sadece bir kongre yapmıyoruz! Burada Tekirdağ’ımızın Türkiye’mizin yarınlarını inşa edecek, kararlar alacağız!   Burada, hakkın ve adaletin sancağını yükselten, her türlü zorluğa rağmen davasına sahip çıkan Milli Görüşçüler  Saadet Partililer var!   Sizler, yılmadan, yorulmadan, eğilmeden ve bükülmeden yürüyenlersiniz. Sizler, bu ülkenin vicdanı, umudu ve yarınlarının teminatısınız!   İşte bu yüzden diyorum ki: Selam olsun Tekirdağlılara! Selam olsun yürekleri dağlar kadar büyük azimleri kayalar kadar sağlam Milli Görüşçülere! Selam olsun Saadet’e erenlere!   Değerli Misafirler, Hem bölgemiz, hem ülkemiz zor günlerden geçiyor. Daha önce hiç yaşanmamış şeyleri yaşıyor, hiç görülmemiş şeyleri görüyoruz. Gündemi değerlendireceğiz elbette, ama tutunabildiğimiz tek umudumuz Mübarek Ramazan ayının yaklaşması.   Geçen günlerde Beraat Kandilini idrak ettik. Rabbim hepimizi, beraatini alanlardan eylesin inşallah. Elbette bu beraati almak için sadece dua etmek yetmiyor, gayret göstermemiz de gerekiyor.   Hele ki bugün İslam ümmetinin ve ülkemizin durumunu düşündüğümüzde, Niçin cihad etmemiz gerektiğini çok daha iyi idrak ediyoruz.   Öyleyse, Yaşanabilir Bir Tekirdağ Yaşanabilir Bir Türkiye Ve Yeni Bir Dünya kurmak için kollarımızı sıvayacağız.   “Bismillah” diyeceğiz, yollara düşeceğiz !   Tekirdağ’ımız bizleri bekliyor! Şimdi sizlere soruyorum! Aziz kardeşlerim, yaşanabilir bir Tekirdağ inşa etmeye hazır mısınız? Hazır mısınız? Hazır mısınız?   1. TEKİRDAĞ Değerli Tekirdağlı hemşerilerim, Tekirdağ’ımız büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen, bugün hak ettiği noktada değil. Mesela Tekirdağ sanayi bakımından ülkemizin en önemli şehirlerinden biri. Ancak buradaki sanayileşme, maalesef doğru planlanmadığı için üretim yeterli verimi sağlayamıyor. Çözüm ne? • Biz, savunma sanayii, otomotiv yan sanayii ve yenilenebilir enerji gibi katma değeri yüksek sektörleri Tekirdağ’da teşvik edeceğiz. • Sanayi bölgelerini modernize ederek, sanayicinin önünü açacağız.   Yine Tekirdağ, verimli topraklarıyla yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en önemli tarım şehirlerinden biri olmaya aday. Ancak tarımdan elde edilen gelir istenen seviyeye ulaşmıyor. Peki o zaman ne yapacağız?   • Tarım desteklerini artırarak çiftçimizin üretim gücünü artıracağız. • Tarım ürünlerinin ihracatını artırarak çiftçimizin kazancını güvence altına alacağız.   Tekirdağ’ın bu kadar sanayi, tarım ve ticaret potansiyeline rağmen işsizlik oranının %10 seviyelerinde olması, açık ve net bir yönetim beceriksizliğidir. Çözüm belli:   • Yüksek teknolojiye dayalı üretime geçerek istihdamı artıracağız. • Tarım sektörünü güçlendirerek, kırsal bölgelerde istihdamı artıracağız. • KOBİ’leri destekleyerek Tekirdağ’ı girişimciliğin merkezi haline getireceğiz. • Gençlerimize iş garantili eğitim programları sunarak nitelikli iş gücü yetiştireceğiz.   Tekirdağ, çok göç alan bir şehir. Ancak bu yoğun göç plansız şehirleşmeyi beraberinde getirmekte. Bugün şehrimizde altyapı eksiklikleri, ulaşım sorunları ve düzensiz yapılaşma nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanıyor.   Peki biz ne yapacağız? • Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak, riskli yapıların tamamını yenileyeceğiz. • Altyapı projelerine öncelik vererek Tekirdağ’ın trafik ve ulaşım sorunlarını çözeceğiz.    Biz bunların planlarını yapıyoruz. Tekirdağ’ı ekonomik sorunlardan biz kurtaracağız! Biz, Tekirdağ’ın bu potansiyelini harekete geçirecek iradeye sahibiz Allah’ın izni ile!   İşte buradaki kadrolarla, Tekirdağ’ın geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz.   Değerli kardeşlerim, Dedik ya Tekirdağ, Tekirdağlılar hakkettiğini alamıyor diye, Türkiye’de de, insanımız hakkettiğini alamıyor!   Tüm bunların başında hiç şüphesiz AK Parti hükümetinin kötü ekonomi yönetimi geliyor.   Hükümetin yönetimdeki keyfi ve iş bilmez politikaları yüzünden hanelerimizden yıllardır mutluluk sesleri değil feryatlar yükseliyor. Bunu sizler çok iyi biliyorsunuz, hepimiz her gün bu feryatları duyuyoruz.   2. TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ İktidar, bilerek ve isteyerek bozulan ekonomik düzenin, ardından pek çok şeyi de bozdu.   Bu bozulma en çok aile kurumunu etkiledi. Mevcut aileler dağılma tehlikesi ile karşı karşıya iken gençler yeni aile kuramıyor.    Tüm bunları gören AK Parti iktidarı, hataları ortaya çıkmasın diye,  2025 yılını Aile Yılı ilan etti! Ama bu hamleler artık işe yaramıyor. Çünkü artık neresinden tutsan dökülüyor!   3. RTÜK Aile meselesine gelince başta şunu ifade etmek gerekiyor; Sabah kuşağı programları başta olmak üzere televizyon içeriklerinin çoğu aile yapısının altına adeta dinamit döşüyor. İktidarsa bunu sadece izliyor.   Aile yılında dişe dokunur bir icraat mı yapmak istiyorsunuz?  Buyurun! Halep ordaysa arşın burada! Bu programlara son verin de samimiyetinize inanalım.    O gündüz kuşağı programlarında sadece şiddet, ihanet, aldatma hikayeleri var!  Bununla tek bir mücadele yöntemi var: bu yayınları durdurmak!   4. BİZ NASIL BU HALE GELDİK Değerli misafirler; Biz “Sizin en hayırlınız, eşine ve çocuklarına en iyi olanınızdır.” diyen peygamberin ümmetiyiz. Bizim buna odaklanmamız lazım.   Bizim medeniyetimiz kadına bırakın şiddet uygulamayı, kadına karşı ses yükseltmeyi bile menetmiş bir medeniyettir.  Dinimizin de emri budur. Gelenek ve göreneklerimizin de dediği budur.   Öte yandan İktidarın çetelere emanet ettiği sokaklarda ölüm kol geziyor.  Sokak ortasında filmlerde bile işlenmeyecek kolaylıkta cinayet işleniyor.  En ufak bir gerilimde bıçaklar çekiliyor, silahlar konuşuyor.   Hukuka güvenen, devlete sığınan, emniyet birimlerine şikayet edenler değil; silahına hızlı davrananlar hayatta kalıyor.    Soruyorum şimdi: Biz hangi ara bu hale geldik?   Biz, yanlış politikaların sonucunda bu iktidar döneminde bu hale getirildik!   Biz orduyu sefere gönderirken kadınlara, çocuklara ve yaşlılara dokunmayın diyen bir peygamberin ümmeti değil miyiz;  biz bir çocuğun sevdiği kuşu ölünce ona başsağlığına giden bir peygamberin ümmeti değil miyiz?   Arkadaşlar çok kötü giden ekonomiyi biz düzeltiriz. Fabrikalar açarız, enflasyonu bitiririz, üretimi artırırız. Milli Görüş için ekonomi düzeltmek çok basit bunu geçmişte defalarca gösterdik.    Amaaaaa bozulan bir nesilse, bir anlayışsa orada iş zordur. Her nesil bir sonraki nesillerin mayası ve hamurudur. Siz bu nesli bozarsanız, sonrasında toparlaması imkânsız olur.   Değerli misafirler, hükümeti buradan uyarıyoruz. Faizle, rantla, kara para aklamakla zengin ettiklerinize şahit olanlar; uyuşturucu satmakla, gaspla, kumarla aynı hayatı yaşamaya çalışıyor.   Evet! Kötülüğün cezalandırılmadığı toplumlarda ahlaklı nesil yetiştirmek imkansızdır. Güçlü devletleri güçlü milletler inşa eder.    Şimdi bütün bunlardan görüyoruz ki; Türkiye’nin tek çözüm yolu “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesine geri dönmektir Bu konuda biz Milli Görüşçüler, Saadet Partililer var gücümüzle çalışacağız!   5. DOĞUM ORANLARI Bakınız size bir istatistik daha göstereceğim. Aslında size niçin 2025’in Aile yılı ilan edildiğini anlatacağım.   Bakınız bu grafik, yıllara göre doğum hızını gösteriyor. İki dönemde keskin düşüş yaşıyoruz. Bu iki dönemin ortak noktası ne biliyor musunuz? Ekonomik Kriz!   Değerli misafirler, Ekonomi ile doğum hızı arasında çok büyük bir ilişki vardır.   Şimdi bu iktidar, gündüz kuşağı programlarıyla, dizilerle yıprattığı aile mefhumunu, Ekonomik kriz ile tamamen çökertti.   6. TÜRKİYE’NİN GERÇEK GÜNDEMİ Bu yüzden diyorum ki ben: • Türkiye’nin gerçek gündemi “Seçim” değil “Geçim”dir.   • Türkiye’nin gerçek gündemi Diyanet’in “asgari ücretliye fitre verilir” fetvasıdır.   • Sabahın beşinde ucuz et alabilmek için kuyrukta bekleyen anneler, babalar, dedelerdir.   • Çocuğunun beslenmesine koyabilmek için, sabahın ayazında ucuz ekmek kuyruğuna giren insanların sessizliğidir.   • Torununa harçlık veremediği için, yaşı yetmişi geçmişken hâlâ çalışmak zorunda kalan emeklilerdir.   • Ev genci olmaya mahkum edilmiş, işsiz gençlerdir.   Bu ülkenin gerçek gündemi Ekonomidir!   7. EKONOMİK GÖSTERGELER Ne kadar garip! Milyonlarca asgarî ücretlinin, memurun, emeklinin maaşlarının açıklanacağı ay enflasyon %1’e iniverdi. Maaşların insanımızın eline geçeceği ay enflasyon bir baktık ki %5’e çıkmış!   İşte en büyük günahlardan olan kul hakkı, tamda  budur!  Milyonlarca insanımızın hakkına giriyorsunuz. Rakamlarla oynayarak algı yönetimi yapabiliyorsunuz, fakat  gerçekleri değiştiremiyorsunuz.   Bu Yüzden Asgari Ücret Cebe Girmeden Yaklaşık 2 Bin lira Eridi! Asgari ücretin açıklandığı 24 Aralık akşamı, asgari ücretle 7,46 gram altın alınabiliyordu. Asgari ücretin cebe girdiği 31 Ocak’ta alınabilen gram altın miktarının 6,86'ya düştü. Bu asgari ücretin yaklaşık 2 bin lira erimesi demek.   İkinci Yüzyıl Cumhuriyetin altın yılı olacak dediler. Evet, altın yılı oldu. Bir cumhuriyet altını asgari ücreti geçti.   Bu yüzden 2 Milyon Emekli Çalışıyor! Çalışan emeklilerin sayısı 2 milyon 94 bin kişiye ulaşmış. Bu emeklilerin %17’si çalışıyor demek. Bu daha kayıtlı rakam, bir de kayıt dışı çalışanlar var tabi.   Bu Yüzden Diyanet “Asgari Ücretliye Fitre Verilebilir” Diyor! İşte asgari ücretli kardeşimin geldiği nokta ortada. Diyanet’in fetvası, asgari ücretliye nasıl bir zulüm yapıldığının göstergesidir. Bu arada belirlenen 180 TL, büyük şehirlerde 1 lahmacun ve 1 ayran bile etmiyor. Herhalde yine ancak çay-simit hesabı yapılabilecek!   8. İŞSİZLİK: GENİŞ VE DAR TANIMLI Bunlar çalışanın hali. Bir de çalışmayanın hali var. O daha içler acısı.   Geçenlerde işsizlik rakamları açıklandı. Bu rakamlar da TÜİK’in rakamları gibi makyajlı.   Ben şimdi size ilginç bir veri vereceğim. Nasıl rakamlarla oynuyorlar onu göstereceğim. Aralık 2024 işsizlik oranı %8.5 açıklandı. Yani 3 milyon insanımız işsizmiş. Aslında bu açıklanan “dar tanımlı” işsizlik rakamı.   Bu rakama, İş bulma umudunu kaybedip, iş aramaktan vazgeçenler dahil değil, Tam zamanlı iş bulamadığı için  yarı zamanlı işlerde çalışmak zorunda kalanlar da dahil değil.   Bunları da eklediğimizde işsiz sayısı kaça çıkıyor biliyor musunuz? 11 milyona çıkıyor. İşsizlik oranı da %28,2’ye fırlıyor!   Üretiyoruz, şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz denilen bu ülkede son bir yılda işsiz sayımız tam 1.7 milyon kişi artmış.   Peki dünya sıralamasında neredeyiz? Dünyada işsizlik rakamlarında bizim altımızda 28 ülke var. Bunların yarısı Afrika ülkesi, diğerleri ise adını bile duymadığımız küçük ülkeler.   Çalışanın dahi aç olduğu bir ülkede, işsiz kardeşim ne yapacak Allah aşkına? Hepiniz işte şahitsiniz, çevremizde çok işsiz var. Sayıları giderek artıyor.    10. SİYONİZM’İN AMENTÜSÜ Değerli misafirler, Tüm bunları size niçin anlattım biliyor musunuz? Uyanalım, kendimize gelelim diye!   Bakınız bunu yıllardır anlatıyoruz, yine anlatmaya devam edeceğiz Siyonizm’in Türkiye’yi yok etmek üzere yapmış olduğu yedi maddelik bir planı vardı:   Neydi bunlar? 1. Türkiye’yi fakirleştireceğiz. İnsanlarımız ya açlık sınırında yaşıyor ya da hiç yaşayamıyor! Rakamlar ortada. 2. İşsiz bırakacağız. Az önce rakamları verdi. Bu ülkede 11 milyon işsiz var. 3. Borca esir edeceğiz. Kamu borcunu grafiklerle gösterdim. Makasın nasıl açıldığını gördünüz. 4. Dininden uzaklaştıracağız. Gündüz kuşağı, diziler, RTÜK derken o iş de tamamlandı.   Sonra son hamleler 5. Böleceğiz 6. Böldüğümüz parçaları birbirleriyle çarpıştıracağız. 7. Bu çarpıştırılmış yumuşak lokmaları yutacağız.   Sıra işte bunlara geldi. Bunun da planlarını ufak ufak yapıyorlar. Bu planı nereden biliyoruz? Irkçı Emperyalizm’in Amentüsünden biliyoruz.   Plan 4 maddeden oluşur: 1. Ben-i İsrail mensuplarını Filistin’de yeniden toplamak.   2. Arz-ı Mev’ud’u/Büyük İsrail’i kurmak ve onun emniyetini sağlamak. (Onun güvenliği için Fas’tan Endonezya’ya kadar 28 ülkenin haritasını yeniden çizmek istiyorlar.) ⁠ 3. Mescid-i Aksa’nın bulunduğu yere Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmek.   4. Bu üç vazifeyi yerine getirildiğinde yeryüzüne Mesih’in gelmesi için şartlar hazırlanmış olacak ve 4’sü daha sonra Ben-i İsrail’in Mesihi yeryüzüne gelecek. Davut Aleyhisselam’ın tahtına Yahudi kralı olarak oturacak ve Yahudilerin ebedi dünya hakimiyeti başlayacak.   Erbakan hocamız bunları anlattığında komplo teorisi demişlerdi. Şimdi bunları bir bir yaşıyoruz.   Sizden ricam, bütün bunları; Türkiye’de yaşadıklarımızla, Gazze’de yaşadıklarımızla, Trump’ın hadsiz açıklamalarıyla birlikte düşünün.   11. TRUMP’IN AÇIKLAMALARI Bu konuya da değinmek istiyorum. Dün Beyazıt Meydanında  binlerin katılımıyla hadsiz Trump’a gereken cevabı vermiştik.   Trump, Deveye oyna demişler 9 çadır yıkmış dedikleri gibi, daha ilk günden “Züccaciye dükkanına giren bir fil misali ortalığı kırıp döken Trump, Gazze’de emlakçılığa soyundu.   Bir buçuk yıldır tüm alçaklığınıza ve acımasızlığınıza karşı onurlu bir direniş sergileyen Gazzelileri bu tehditlerle yeneceğinizi sanıyorsa, yanılıyor! Cennetle müjdelenen Mücahitler, onların cehennem tehditlerine de boyun eğmeyecek. Bu esnada İslam ülkelerinin yöneticileri yine kafalarını kuma gömmeye devam etti.   Filistin’den sonra sıranın kendilerine geleceğini bile bile tehlikeyi görmezden geliyorlar. Çünkü günü kurtarma ve tahtlarını koruma derdindeler.    12. GAZZE BARIŞ GÜCÜ Biz, İsrail’in bu pervasızlığını, 40 parçaya bölüp yumuşak lokma haline getirmeye çalıştığı İslâm dünyasından aldığını çok iyi biliyoruz.  Gelinen noktada bizim bir teklifimiz var.    Gazze Gazzelilerindir, Gazzelilerin yanında da İslam dünyası olmalıdır. Bu sebeple, Gazze'yi İslam dünyası imar etmelidir. Gazze’nin güvenliğini sağlamak için derhal İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu “Gazze Barış Gücü” adıyla bir askerî güç kurulmalıdır.   Bu barış gücünde başta soykırım davasını açan ve şu anda yaptırımla tehdit edilen Güney Afrika Cumhuriyeti olmak üzere soykırım ve işgal karşıtı tüm ülkeler de bulunmalıdır.   Biz bir kez daha söylüyorum; El-Halil’den, Ramallah’a Gazze’den, Kudüs’e Nehirden, Denize Filistin sonsuza kadar özgür olacak inşallah!   13. SAADET PARTİSİ İşte tüm bu dediklerimizi başarabilmek için 1. Önce Ahlak ve Maneviyat temelli bir toplum kurabilmek için 2. AK Parti’nin ekonomik düzeninin karşısına Adil bir ekonomik Düzen koyabilmek için, 3. önce Filistin’de, sonra bölgemizde sonra tüm dünya da “Yeni Bir Dünya” inşa edebilmek için çok çalışmamız gerekiyor.   Bunun tek adresi var. O da Saadet Partisidir. Nokta! Başkaları bu dertlere çare olamaz. Hele ki, sorunun bir parçası olanlar çözümü hiç bulamazlar!   O yüzden sorumluluk, işte bu salondaki Milli Görüşçülere, bizlere düşmektedir! Bunun için 2024’teki kongremizde hep birlikte Yeni Nesil Siyaset’in işaret fişeğini vermiştik.   Herkes soruyor “Nedir bu Yeni Nesil Siyaset?”. Ben de diyorum bekleyin! Bir sonraki seçimde uygulamalı olarak Tüm Türkiye görecek diyorum    14. YENİ NESİL SİYASETİN 5G’Sİ Şimdi bugün, buradan Yeni Nesil Siyaset’in 5G’sini buradan açıklayacağım. 2025, 5G'ye geçiş yılı olacakmış. Doğrudur, hatta 5G'ye geçtiler bile.    Onlar için 5G şudur: • Güç zehirlenmesi  • Görevi ihmal  • Güveni istismar  • Gündemi değiştirme  • Geçimi unutturma   Biz Saadet 5.0 ile siyaseti güncelliyoruz!   Yeni Nesil Siyaset’le gerçek 5G’yi getiriyoruz: • Güler yüz - İnsanları dinleyen, anlayan bir siyaset. • Güven - Sözüne sadık, halkın yanında duran bir siyaset. • Gayret - Laf değil, iş üreten bir siyaset. • Gelişim - Geleceği planlayan, ülkeyi ileriye taşıyan bir siyaset. • Gerçeklik - Sorunları saklamayan, çözüm üreten bir siyaset.   Eski düzenin 5G’sine mecbur değiliz!   15. NE YAPACAĞIZ? Değerli arkadaşlar tüm bu dediklerimizi başarmak için bugünden itibaren çalışma tempomuzu artıracağız.   Tek bir gün kaybedemeyiz, tek bir saat boşa harcayamayız. Niye? İnşallah Saadet Partimizi iktidara getireceğiz de ondan!   Bunun için çok çalışmamız lazım.   İşte bugün Tekirdağ’ımız için yeni bir dönem başlıyor. Şimdi var gücümüzle çalışacağız. Tekirdağ, Saadet İktidarının parlayan bir yıldızı olacak inşallah. Yapacağımız çok iş var.   Öncelikli olarak: Yeterli Toplantı Yapacağız Çok Sahada Olacağız! Toplantıda aldığımız kararları, sahada daha çok uygulayacağız. Benim Saadet Partili kardeşim, toplantıda değil sahada olandır.   Başarıyı sağlamak için planlanmış, sonuçları ve getirileri belli olan somut adımlar atacağız. Bunun için gerçekçi hedefler koyacağız!   Benim kendime koyduğum bir hedef var. Ben inşallah tüm D-8 ülkelerine gideceğim . Tüm ülkeleri, eski dostları ziyaret edip yeni iş birliklerimizi konuşacağım. İnşallah İl Başkanımız da tüm ilçelere gidecek. İlçe başkanlarımız tüm mahallelere gidecek.   Biz D-8 ülkelerine giderken gözümüz arkada olmamalı, onlara bu sağlam teşkilatı anlatabilmeliyiz.   Diyebilmeliyiz ki: “Trakya’nın incisi Tekirdağ’ımızda tüm teşkilatımızı kurduk. Hazırız” diyebilmeliyim.   “Tekirdağ teşkilatımız Sahil Meydanı’nda onbinlerin katıldığı ‘’Özgür Gazze mitingi yaptı.” diyebilmeliyiz.   “Tekirdağ Çorlu’nun 26 mahallesinde mahalle teşkilatımız tamamlandı. Hatta Çorlu ilçe başkanımız, Hatip Mahallesi toplantısına katıldı.” diyebilmeliyiz.   İkincisi değerli arkadaşlar; Verimli Çalışacağız. Bizim teşkilat modelimiz, rüştünü tüm ülkeye ispat etmiş bir teşkilattır. Model Çalışmamıza uygun çalışacağız. Sizden Genel Başkanınız olarak ricam; Yönetim toplantılarında, başkanlık divanı toplantılarında “karar alalım”. Bu kararları da harfiyen uygulayalım.   En önemlisi, MİLKO’larımızla beraber çalışacağız. AGD’miz, ÖĞDER’imiz, TEKDER’imiz, ESAM’mımız bunların hepsinin koordineli çalışması çok önemli.   Gençlik kollarımız Allah onlardan razı olsun Gazze konusunda yaptıkları ile destan yazdılar. Gençlerimiz çalışacak, bizler de onlarla gece gündüz demeden emek  ve destek vereceğiz.   Kadın kollarımızın çalışmalarını artıracak ve onların yanında duracağız.  Milli Görüş kadınların emeği ve heyecanıyla buluştukça Saadet iktidarının kapıları açılır.    Bütün bunları yaparken de söylemlerimiz tutarlı olacak. Genel merkezimizi sosyal medyadan, Milli Gazete’mizden ve TV5 televizyonumuzdan takip ederek bir bütünlük sağlayacağız.   Üçüncüsü, Dersimize İyi Çalışacağız  Sokağın nabzını daima dinleyeceğiz.  İnsanlarımıza Saadet İktidarını anlatmak ve ikna etmekle mükellefiz. Onun için daima önce dinleyecek sonra anlatacağız.  Tebessümle, sabırla dinleyeceğiz; inançla ve azimle anlatacağız.   Tekirdağ’lı hemşerim neden rahatsız? Barbaros Mahallesindeki taksici Mustafa hangi hizmete ulaşamıyor? Emine Teyzemiz belediyeden neden şikayet ediyor? Kısacası şehrimizde yaşanan her sorunu bileceğiz ve çözüm yollarımızı anlatacağız. Hangi caddenin hangi noktasında çukur açılmış bileceğiz.   Milletvekillerimizi ve Saadet Partisinin mecliste yaptığı çalışmaları gün gün saat saat takip edeceğiz.   Yarın vatandaşımızın karşısına çıktığımızda ‘siz ne yaptınız?’ diye sorulduğunda işte biz meclisten bu çalışmaları yaptık ve sizin her sorununuzu dile getirdik diyebilmeliyiz.   “Kardeşim senin sesini meclise en gür şekilde taşıyan Saadet Partimizdir” diyebilmek için partimizin meclis çalışmalarını yakından takip edeceğiz.    Dördüncüsü: Kaynak Üreteceğiz  Parti içinde ve sahaya indiğimizde sürdürülebilir bir finansal kaynağa sahip olmak için yenilikçi çalışmalar yapacağız. Tek aidatla, tek bağışla değil. Daha üretken, daha sağlam ve daha yenilikçi çalışmalarla sürdürülebilir bir kaynağa sahip olacağız.    Maddi kaynaklarımızı en güzel şekilde kullanacağız.  Zayi etmeyeceğiz, israfa yol açmayacağız.  Bizlerle çalışan kardeşlerimizin enerjisini boşa tüketmeyeceğiz.  Onun için maddi ve manevi imkanları en hassas şekilde kullanacağız.   16. KAPANIŞ Değerli kardeşlerim,  Bütün bu söylediklerimi ilk önce Mahmut Arıkan olarak ben yapacağım. Hep birlikte yapacağız. Şimdi Tekirdağ teşkilatımızın inancı, heyecanı ve enerjisini unutmamak adına soruyorum;   • Tekirdağ’da cadde cadde, sokak sokak çalışmaya, insanımıza umut vaat etmeye var mısınız?   • Yılmadan, yorulmadan ve bir an olsun tereddüte düşmeden yeise kapılan insanımıza umut olmaya var mısınız?   • Üretimde, istihdamda, sanayide, teknolojide, bilimde, eğitimde ve her alanda güçlü Türkiye’yi inşa etmeye var mısınız?   • Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm mazlumların umutla yolunu gözlediği koruyan ve kollayan büyük Türkiye’yi kurmaya var mısınız?   • Önce Ahlâk ve Manevîyat diyerek geleceğin destanını yazmaya var mısınız?   • Saadet Partisini iktidara taşımaya var mısınız?   O hâlde Saadet iktidarı hayırlı olsun.   Allah’a şükürler olsun ki camiamızda muazzam bir heyecan potansiyeli olduğunu görüyoruz.    Bu toplantımız bunu gösterdiği gibi bütün Türkiye’yi dört bir yanından dönen kardeşlerimizin getirdiği haberler bunları teyit ediyor.   Tekirdağ bu destanın işaret fişeğini bugün buradan atmıştır. Hayırlı olsun, mübarek olsun. Allah’a emanet olun."
Saadet Partisi Tekirdağ il Başkanlığı büyük bir coşku ve heyecanla 8.Olağan il Kongresini Genel Başkan Mahmut Arıkan'ın teşrifleriyle gerçekleştirdi.
TRAKYA 2000 - Kongreye TBB Başkanı Dr.Candan Yüceer, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, Tekirdağ Milletvekili İlhami Aygun, Gelecek Partisi İl Başkanı Recep Nişancı, Deva Partisi il Başkanı Ozan Varan,  Chp il Başkanı Senol Özgür Taşmerdivenli, Bbp Düzce il Başkanı Emre Erdem, Çorlu Kent Konseyi Vekili Ozan Turan, Akparti il Baskan Yardımcısı  Adnan Özcan, Hüdapar Süleymanpasa ilçe Başkanı Yasin Çimen, stk baskan ve temsilcileri, muhtarlar, il-ilçe Başkan ve yönetimleri, delegeleri ve misafirler katıldı.
Halil İbrahim Kart ve ekibi tekrar il başkanı seçildi.
 
İsmet İnönü kapalı spor salonunda yapılan kongrede Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan bir konuşma gercekleştirdi.
Arıkan yaptığı konuşmada,"Kıymetli İl Başkanımız, Teşkilat mensuplarımız, 
Sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, 
basınımızın kıymetli mensupları;
Tekirdağ’ımızın güzel insanları,
Hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Kongremizin milletimiz, memleketimiz ve Tekirdağ’ımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
 
Bugün, burada İl kongresi vesilesiyle toplanmış;
bu spor salonunu heyecanlarıyla kuşatmış
şuurlu,
inançlı
azimli topluluğun karşısında bulunmaktan kıvanç duyuyorum.
 
Bugün burada sadece bir kongre yapmıyoruz!
Burada Tekirdağ’ımızın Türkiye’mizin yarınlarını inşa edecek, kararlar alacağız!
 
Burada, hakkın ve adaletin sancağını yükselten,
her türlü zorluğa rağmen davasına sahip çıkan Milli Görüşçüler  Saadet Partililer var!
 
Sizler, yılmadan, yorulmadan, eğilmeden ve bükülmeden yürüyenlersiniz.
Sizler, bu ülkenin vicdanı, umudu ve yarınlarının teminatısınız!
 
İşte bu yüzden diyorum ki:
Selam olsun Tekirdağlılara!
Selam olsun yürekleri dağlar kadar büyük azimleri kayalar kadar sağlam Milli Görüşçülere!
Selam olsun Saadet’e erenlere!
 
Değerli Misafirler,
Hem bölgemiz, hem ülkemiz zor günlerden geçiyor.
Daha önce hiç yaşanmamış şeyleri yaşıyor, hiç görülmemiş şeyleri görüyoruz.
Gündemi değerlendireceğiz elbette, ama tutunabildiğimiz tek umudumuz Mübarek Ramazan ayının yaklaşması.
 
Geçen günlerde Beraat Kandilini idrak ettik. Rabbim hepimizi, beraatini alanlardan eylesin inşallah.
Elbette bu beraati almak için sadece dua etmek yetmiyor, gayret göstermemiz de gerekiyor.
 
Hele ki bugün İslam ümmetinin ve ülkemizin durumunu düşündüğümüzde,
Niçin cihad etmemiz gerektiğini çok daha iyi idrak ediyoruz.
 
Öyleyse,
Yaşanabilir Bir Tekirdağ
Yaşanabilir Bir Türkiye
Ve Yeni Bir Dünya kurmak için kollarımızı sıvayacağız.
 
“Bismillah” diyeceğiz, yollara düşeceğiz !
 
Tekirdağ’ımız bizleri bekliyor!
Şimdi sizlere soruyorum!
Aziz kardeşlerim, yaşanabilir bir Tekirdağ inşa etmeye hazır mısınız?
Hazır mısınız?
Hazır mısınız?
 
1. TEKİRDAĞ
Değerli Tekirdağlı hemşerilerim,
Tekirdağ’ımız büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen, bugün hak ettiği noktada değil.
Mesela Tekirdağ sanayi bakımından ülkemizin en önemli şehirlerinden biri.
Ancak buradaki sanayileşme, maalesef doğru planlanmadığı için üretim yeterli verimi sağlayamıyor. Çözüm ne?
• Biz, savunma sanayii, otomotiv yan sanayii ve yenilenebilir enerji gibi katma değeri yüksek sektörleri Tekirdağ’da teşvik edeceğiz.
• Sanayi bölgelerini modernize ederek, sanayicinin önünü açacağız.
 
Yine Tekirdağ, verimli topraklarıyla yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en önemli tarım şehirlerinden biri olmaya aday. Ancak tarımdan elde edilen gelir istenen seviyeye ulaşmıyor. Peki o zaman ne yapacağız?
 
• Tarım desteklerini artırarak çiftçimizin üretim gücünü artıracağız.
• Tarım ürünlerinin ihracatını artırarak çiftçimizin kazancını güvence altına alacağız.
 
Tekirdağ’ın bu kadar sanayi, tarım ve ticaret potansiyeline rağmen işsizlik oranının %10 seviyelerinde olması, açık ve net bir yönetim beceriksizliğidir. Çözüm belli:
 
• Yüksek teknolojiye dayalı üretime geçerek istihdamı artıracağız.
• Tarım sektörünü güçlendirerek, kırsal bölgelerde istihdamı artıracağız.
• KOBİ’leri destekleyerek Tekirdağ’ı girişimciliğin merkezi haline getireceğiz.
• Gençlerimize iş garantili eğitim programları sunarak nitelikli iş gücü yetiştireceğiz.
 
Tekirdağ, çok göç alan bir şehir.
Ancak bu yoğun göç plansız şehirleşmeyi beraberinde getirmekte.
Bugün şehrimizde altyapı eksiklikleri, ulaşım sorunları ve düzensiz yapılaşma nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanıyor.
 
Peki biz ne yapacağız?
• Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak, riskli yapıların tamamını yenileyeceğiz.
• Altyapı projelerine öncelik vererek Tekirdağ’ın trafik ve ulaşım sorunlarını çözeceğiz. 
 
Biz bunların planlarını yapıyoruz.
Tekirdağ’ı ekonomik sorunlardan biz kurtaracağız!
Biz, Tekirdağ’ın bu potansiyelini harekete geçirecek iradeye sahibiz Allah’ın izni ile!
 
İşte buradaki kadrolarla, Tekirdağ’ın geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz.
 
Değerli kardeşlerim,
Dedik ya Tekirdağ, Tekirdağlılar hakkettiğini alamıyor diye,
Türkiye’de de, insanımız hakkettiğini alamıyor!
 
Tüm bunların başında hiç şüphesiz AK Parti hükümetinin kötü ekonomi yönetimi geliyor.
 
Hükümetin yönetimdeki keyfi ve iş bilmez politikaları yüzünden hanelerimizden yıllardır mutluluk sesleri değil feryatlar yükseliyor.
Bunu sizler çok iyi biliyorsunuz, hepimiz her gün bu feryatları duyuyoruz.
 
2. TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ
İktidar, bilerek ve isteyerek bozulan ekonomik düzenin, ardından pek çok şeyi de bozdu.
 
Bu bozulma en çok aile kurumunu etkiledi. Mevcut aileler dağılma tehlikesi ile karşı karşıya iken gençler yeni aile kuramıyor. 
 
Tüm bunları gören AK Parti iktidarı, hataları ortaya çıkmasın diye, 
2025 yılını Aile Yılı ilan etti!
Ama bu hamleler artık işe yaramıyor. Çünkü artık neresinden tutsan dökülüyor!
 
3. RTÜK
Aile meselesine gelince başta şunu ifade etmek gerekiyor;
Sabah kuşağı programları başta olmak üzere televizyon içeriklerinin çoğu aile yapısının altına adeta dinamit döşüyor. İktidarsa bunu sadece izliyor.
 
Aile yılında dişe dokunur bir icraat mı yapmak istiyorsunuz? 
Buyurun! Halep ordaysa arşın burada!
Bu programlara son verin de samimiyetinize inanalım. 
 
O gündüz kuşağı programlarında sadece şiddet, ihanet, aldatma hikayeleri var! 
Bununla tek bir mücadele yöntemi var: bu yayınları durdurmak!
 
4. BİZ NASIL BU HALE GELDİK
Değerli misafirler;
Biz “Sizin en hayırlınız, eşine ve çocuklarına en iyi olanınızdır.” diyen peygamberin ümmetiyiz. Bizim buna odaklanmamız lazım.
 
Bizim medeniyetimiz kadına bırakın şiddet uygulamayı, kadına karşı ses yükseltmeyi bile menetmiş bir medeniyettir. 
Dinimizin de emri budur. Gelenek ve göreneklerimizin de dediği budur.
 
Öte yandan İktidarın çetelere emanet ettiği sokaklarda ölüm kol geziyor. 
Sokak ortasında filmlerde bile işlenmeyecek kolaylıkta cinayet işleniyor. 
En ufak bir gerilimde bıçaklar çekiliyor, silahlar konuşuyor.
 
Hukuka güvenen, devlete sığınan, emniyet birimlerine şikayet edenler değil;
silahına hızlı davrananlar hayatta kalıyor. 
 
Soruyorum şimdi:
Biz hangi ara bu hale geldik?
 
Biz, yanlış politikaların sonucunda bu iktidar döneminde bu hale getirildik!
 
Biz orduyu sefere gönderirken kadınlara, çocuklara ve yaşlılara dokunmayın diyen bir peygamberin ümmeti değil miyiz; 
biz bir çocuğun sevdiği kuşu ölünce ona başsağlığına giden bir peygamberin ümmeti değil miyiz?
 
Arkadaşlar çok kötü giden ekonomiyi biz düzeltiriz.
Fabrikalar açarız, enflasyonu bitiririz, üretimi artırırız.
Milli Görüş için ekonomi düzeltmek çok basit bunu geçmişte defalarca gösterdik. 
 
Amaaaaa bozulan bir nesilse, bir anlayışsa orada iş zordur.
Her nesil bir sonraki nesillerin mayası ve hamurudur. Siz bu nesli bozarsanız, sonrasında toparlaması imkânsız olur.
 
Değerli misafirler, hükümeti buradan uyarıyoruz.
Faizle, rantla, kara para aklamakla zengin ettiklerinize şahit olanlar;
uyuşturucu satmakla, gaspla, kumarla aynı hayatı yaşamaya çalışıyor.
 
Evet! Kötülüğün cezalandırılmadığı toplumlarda ahlaklı nesil yetiştirmek imkansızdır.
Güçlü devletleri güçlü milletler inşa eder. 
 
Şimdi bütün bunlardan görüyoruz ki;
Türkiye’nin tek çözüm yolu “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesine geri dönmektir
Bu konuda biz Milli Görüşçüler, Saadet Partililer var gücümüzle çalışacağız!
 
5. DOĞUM ORANLARI
Bakınız size bir istatistik daha göstereceğim.
Aslında size niçin 2025’in Aile yılı ilan edildiğini anlatacağım.
 
Bakınız bu grafik, yıllara göre doğum hızını gösteriyor.
İki dönemde keskin düşüş yaşıyoruz.
Bu iki dönemin ortak noktası ne biliyor musunuz? Ekonomik Kriz!
 
Değerli misafirler,
Ekonomi ile doğum hızı arasında çok büyük bir ilişki vardır.
 
Şimdi bu iktidar, gündüz kuşağı programlarıyla, dizilerle yıprattığı aile mefhumunu, Ekonomik kriz ile tamamen çökertti.
 
6. TÜRKİYE’NİN GERÇEK GÜNDEMİ
Bu yüzden diyorum ki ben:
• Türkiye’nin gerçek gündemi “Seçim” değil “Geçim”dir.
 
• Türkiye’nin gerçek gündemi Diyanet’in “asgari ücretliye fitre verilir” fetvasıdır.
 
• Sabahın beşinde ucuz et alabilmek için kuyrukta bekleyen anneler, babalar, dedelerdir.
 
• Çocuğunun beslenmesine koyabilmek için, sabahın ayazında ucuz ekmek kuyruğuna giren insanların sessizliğidir.
 
• Torununa harçlık veremediği için, yaşı yetmişi geçmişken hâlâ çalışmak zorunda kalan emeklilerdir.
 
• Ev genci olmaya mahkum edilmiş, işsiz gençlerdir.
 
Bu ülkenin gerçek gündemi Ekonomidir!
 
7. EKONOMİK GÖSTERGELER
Ne kadar garip!
Milyonlarca asgarî ücretlinin, memurun, emeklinin maaşlarının açıklanacağı ay enflasyon %1’e iniverdi.
Maaşların insanımızın eline geçeceği ay enflasyon bir baktık ki %5’e çıkmış!
 
İşte en büyük günahlardan olan kul hakkı, tamda  budur! 
Milyonlarca insanımızın hakkına giriyorsunuz.
Rakamlarla oynayarak algı yönetimi yapabiliyorsunuz, fakat  gerçekleri değiştiremiyorsunuz.
 
Bu Yüzden Asgari Ücret Cebe Girmeden Yaklaşık 2 Bin lira Eridi!
Asgari ücretin açıklandığı 24 Aralık akşamı, asgari ücretle 7,46 gram altın alınabiliyordu.
Asgari ücretin cebe girdiği 31 Ocak’ta alınabilen gram altın miktarının 6,86'ya düştü.
Bu asgari ücretin yaklaşık 2 bin lira erimesi demek.
 
İkinci Yüzyıl Cumhuriyetin altın yılı olacak dediler. Evet, altın yılı oldu.
Bir cumhuriyet altını asgari ücreti geçti.
 
Bu yüzden 2 Milyon Emekli Çalışıyor!
Çalışan emeklilerin sayısı 2 milyon 94 bin kişiye ulaşmış.
Bu emeklilerin %17’si çalışıyor demek.
Bu daha kayıtlı rakam, bir de kayıt dışı çalışanlar var tabi.
 
Bu Yüzden Diyanet “Asgari Ücretliye Fitre Verilebilir” Diyor!
İşte asgari ücretli kardeşimin geldiği nokta ortada. Diyanet’in fetvası, asgari ücretliye nasıl bir zulüm yapıldığının göstergesidir.
Bu arada belirlenen 180 TL, büyük şehirlerde 1 lahmacun ve 1 ayran bile etmiyor.
Herhalde yine ancak çay-simit hesabı yapılabilecek!
 
8. İŞSİZLİK: GENİŞ VE DAR TANIMLI
Bunlar çalışanın hali. Bir de çalışmayanın hali var. O daha içler acısı.
 
Geçenlerde işsizlik rakamları açıklandı.
Bu rakamlar da TÜİK’in rakamları gibi makyajlı.
 
Ben şimdi size ilginç bir veri vereceğim. Nasıl rakamlarla oynuyorlar onu göstereceğim.
Aralık 2024 işsizlik oranı %8.5 açıklandı. Yani 3 milyon insanımız işsizmiş.
Aslında bu açıklanan “dar tanımlı” işsizlik rakamı.
 
Bu rakama,
İş bulma umudunu kaybedip, iş aramaktan vazgeçenler dahil değil,
Tam zamanlı iş bulamadığı için  yarı zamanlı işlerde çalışmak zorunda kalanlar da dahil değil.
 
Bunları da eklediğimizde işsiz sayısı kaça çıkıyor biliyor musunuz?
11 milyona çıkıyor.
İşsizlik oranı da %28,2’ye fırlıyor!
 
Üretiyoruz, şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz denilen bu ülkede
son bir yılda işsiz sayımız tam 1.7 milyon kişi artmış.
 
Peki dünya sıralamasında neredeyiz?
Dünyada işsizlik rakamlarında bizim altımızda 28 ülke var.
Bunların yarısı Afrika ülkesi, diğerleri ise adını bile duymadığımız küçük ülkeler.
 
Çalışanın dahi aç olduğu bir ülkede, işsiz kardeşim ne yapacak Allah aşkına?
Hepiniz işte şahitsiniz, çevremizde çok işsiz var. Sayıları giderek artıyor. 
 
10. SİYONİZM’İN AMENTÜSÜ
Değerli misafirler,
Tüm bunları size niçin anlattım biliyor musunuz?
Uyanalım, kendimize gelelim diye!
 
Bakınız bunu yıllardır anlatıyoruz, yine anlatmaya devam edeceğiz
Siyonizm’in Türkiye’yi yok etmek üzere yapmış olduğu yedi maddelik bir planı vardı:
 
Neydi bunlar?
1. Türkiye’yi fakirleştireceğiz.
İnsanlarımız ya açlık sınırında yaşıyor ya da hiç yaşayamıyor! Rakamlar ortada.
2. İşsiz bırakacağız.
Az önce rakamları verdi. Bu ülkede 11 milyon işsiz var.
3. Borca esir edeceğiz.
Kamu borcunu grafiklerle gösterdim. Makasın nasıl açıldığını gördünüz.
4. Dininden uzaklaştıracağız.
Gündüz kuşağı, diziler, RTÜK derken o iş de tamamlandı.
 
Sonra son hamleler
5. Böleceğiz
6. Böldüğümüz parçaları birbirleriyle çarpıştıracağız.
7. Bu çarpıştırılmış yumuşak lokmaları yutacağız.
 
Sıra işte bunlara geldi.
Bunun da planlarını ufak ufak yapıyorlar.
Bu planı nereden biliyoruz? Irkçı Emperyalizm’in Amentüsünden biliyoruz.
 
Plan 4 maddeden oluşur:
1. Ben-i İsrail mensuplarını Filistin’de yeniden toplamak.
 
2. Arz-ı Mev’ud’u/Büyük İsrail’i kurmak ve onun emniyetini sağlamak.
(Onun güvenliği için Fas’tan Endonezya’ya kadar 28 ülkenin haritasını yeniden çizmek istiyorlar.)
3. Mescid-i Aksa’nın bulunduğu yere Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmek.
 
4. Bu üç vazifeyi yerine getirildiğinde yeryüzüne Mesih’in gelmesi için şartlar hazırlanmış olacak ve 4’sü daha sonra Ben-i İsrail’in Mesihi yeryüzüne gelecek. Davut Aleyhisselam’ın tahtına Yahudi kralı olarak oturacak ve Yahudilerin ebedi dünya hakimiyeti başlayacak.
 
Erbakan hocamız bunları anlattığında komplo teorisi demişlerdi.
Şimdi bunları bir bir yaşıyoruz.
 
Sizden ricam, bütün bunları;
Türkiye’de yaşadıklarımızla,
Gazze’de yaşadıklarımızla,
Trump’ın hadsiz açıklamalarıyla birlikte düşünün.
 
11. TRUMP’IN AÇIKLAMALARI
Bu konuya da değinmek istiyorum.
Dün Beyazıt Meydanında  binlerin katılımıyla hadsiz Trump’a gereken cevabı vermiştik.
 
Trump,
Deveye oyna demişler 9 çadır yıkmış dedikleri gibi, daha ilk günden
“Züccaciye dükkanına giren bir fil misali ortalığı kırıp döken Trump,
Gazze’de emlakçılığa soyundu.
 
Bir buçuk yıldır tüm alçaklığınıza ve acımasızlığınıza karşı onurlu bir direniş sergileyen Gazzelileri bu tehditlerle yeneceğinizi sanıyorsa, yanılıyor!
Cennetle müjdelenen Mücahitler, onların cehennem tehditlerine de boyun eğmeyecek.
Bu esnada İslam ülkelerinin yöneticileri yine kafalarını kuma gömmeye devam etti.
 
Filistin’den sonra sıranın kendilerine geleceğini bile bile tehlikeyi görmezden geliyorlar. Çünkü günü kurtarma ve tahtlarını koruma derdindeler. 
 
12. GAZZE BARIŞ GÜCÜ
Biz, İsrail’in bu pervasızlığını,
40 parçaya bölüp yumuşak lokma haline getirmeye çalıştığı İslâm dünyasından aldığını çok iyi biliyoruz. 
Gelinen noktada bizim bir teklifimiz var. 
 
Gazze Gazzelilerindir, Gazzelilerin yanında da İslam dünyası olmalıdır.
Bu sebeple, Gazze'yi İslam dünyası imar etmelidir.
Gazze’nin güvenliğini sağlamak için derhal İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu “Gazze Barış Gücü” adıyla bir askerî güç kurulmalıdır.
 
Bu barış gücünde başta soykırım davasını açan ve şu anda yaptırımla tehdit edilen Güney Afrika Cumhuriyeti olmak üzere
soykırım ve işgal karşıtı tüm ülkeler de bulunmalıdır.
 
Biz bir kez daha söylüyorum;
El-Halil’den, Ramallah’a
Gazze’den, Kudüs’e
Nehirden, Denize Filistin sonsuza kadar özgür olacak inşallah!
 
13. SAADET PARTİSİ
İşte tüm bu dediklerimizi başarabilmek için
1. Önce Ahlak ve Maneviyat temelli bir toplum kurabilmek için
2. AK Parti’nin ekonomik düzeninin karşısına Adil bir ekonomik Düzen koyabilmek için,
3. önce Filistin’de, sonra bölgemizde sonra tüm dünya da “Yeni Bir Dünya” inşa edebilmek için
çok çalışmamız gerekiyor.
 
Bunun tek adresi var. O da Saadet Partisidir. Nokta!
Başkaları bu dertlere çare olamaz.
Hele ki, sorunun bir parçası olanlar çözümü hiç bulamazlar!
 
O yüzden sorumluluk, işte bu salondaki Milli Görüşçülere, bizlere düşmektedir!
Bunun için 2024’teki kongremizde hep birlikte Yeni Nesil Siyaset’in işaret fişeğini vermiştik.
 
Herkes soruyor “Nedir bu Yeni Nesil Siyaset?”. Ben de diyorum bekleyin!
Bir sonraki seçimde uygulamalı olarak Tüm Türkiye görecek diyorum 
 
14. YENİ NESİL SİYASETİN 5G’Sİ
Şimdi bugün, buradan Yeni Nesil Siyaset’in 5G’sini buradan açıklayacağım.
2025, 5G'ye geçiş yılı olacakmış. Doğrudur, hatta 5G'ye geçtiler bile. 
 
Onlar için 5G şudur:
• Güç zehirlenmesi 
• Görevi ihmal 
• Güveni istismar 
• Gündemi değiştirme 
• Geçimi unutturma
 
Biz Saadet 5.0 ile siyaseti güncelliyoruz!
 
Yeni Nesil Siyaset’le gerçek 5G’yi getiriyoruz:
• Güler yüz - İnsanları dinleyen, anlayan bir siyaset.
• Güven - Sözüne sadık, halkın yanında duran bir siyaset.
• Gayret - Laf değil, iş üreten bir siyaset.
• Gelişim - Geleceği planlayan, ülkeyi ileriye taşıyan bir siyaset.
• Gerçeklik - Sorunları saklamayan, çözüm üreten bir siyaset.
 
Eski düzenin 5G’sine mecbur değiliz!
 
15. NE YAPACAĞIZ?
Değerli arkadaşlar tüm bu dediklerimizi başarmak için bugünden itibaren çalışma tempomuzu artıracağız.
 
Tek bir gün kaybedemeyiz, tek bir saat boşa harcayamayız.
Niye? İnşallah Saadet Partimizi iktidara getireceğiz de ondan!
 
Bunun için çok çalışmamız lazım.
 
İşte bugün Tekirdağ’ımız için yeni bir dönem başlıyor.
Şimdi var gücümüzle çalışacağız.
Tekirdağ, Saadet İktidarının parlayan bir yıldızı olacak inşallah.
Yapacağımız çok iş var.
 
Öncelikli olarak:
Yeterli Toplantı Yapacağız Çok Sahada Olacağız!
Toplantıda aldığımız kararları, sahada daha çok uygulayacağız. Benim Saadet Partili kardeşim, toplantıda değil sahada olandır.
 
Başarıyı sağlamak için planlanmış, sonuçları ve getirileri belli olan somut adımlar atacağız. Bunun için gerçekçi hedefler koyacağız!
 
Benim kendime koyduğum bir hedef var.
Ben inşallah tüm D-8 ülkelerine gideceğim .
Tüm ülkeleri, eski dostları ziyaret edip yeni iş birliklerimizi konuşacağım.
İnşallah İl Başkanımız da tüm ilçelere gidecek.
İlçe başkanlarımız tüm mahallelere gidecek.
 
Biz D-8 ülkelerine giderken gözümüz arkada olmamalı, onlara bu sağlam teşkilatı anlatabilmeliyiz.
 
Diyebilmeliyiz ki:
“Trakya’nın incisi Tekirdağ’ımızda tüm teşkilatımızı kurduk. Hazırız” diyebilmeliyim.
 
“Tekirdağ teşkilatımız Sahil Meydanı’nda onbinlerin katıldığı ‘’Özgür Gazze mitingi yaptı.” diyebilmeliyiz.
 
“Tekirdağ Çorlu’nun 26 mahallesinde mahalle teşkilatımız tamamlandı. Hatta Çorlu ilçe başkanımız, Hatip Mahallesi toplantısına katıldı.” diyebilmeliyiz.
 
İkincisi değerli arkadaşlar; Verimli Çalışacağız.
Bizim teşkilat modelimiz, rüştünü tüm ülkeye ispat etmiş bir teşkilattır.
Model Çalışmamıza uygun çalışacağız.
Sizden Genel Başkanınız olarak ricam;
Yönetim toplantılarında, başkanlık divanı toplantılarında “karar alalım”. Bu kararları da harfiyen uygulayalım.
 
En önemlisi, MİLKO’larımızla beraber çalışacağız.
AGD’miz, ÖĞDER’imiz, TEKDER’imiz, ESAM’mımız bunların hepsinin koordineli çalışması çok önemli.
 
Gençlik kollarımız Allah onlardan razı olsun Gazze konusunda yaptıkları ile destan yazdılar. Gençlerimiz çalışacak, bizler de onlarla gece gündüz demeden emek  ve destek vereceğiz.
 
Kadın kollarımızın çalışmalarını artıracak ve onların yanında duracağız. 
Milli Görüş kadınların emeği ve heyecanıyla buluştukça Saadet iktidarının kapıları açılır. 
 
Bütün bunları yaparken de söylemlerimiz tutarlı olacak. Genel merkezimizi sosyal medyadan, Milli Gazete’mizden ve TV5 televizyonumuzdan takip ederek bir bütünlük sağlayacağız.
 
Üçüncüsü, Dersimize İyi Çalışacağız 
Sokağın nabzını daima dinleyeceğiz. 
İnsanlarımıza Saadet İktidarını anlatmak ve ikna etmekle mükellefiz.
Onun için daima önce dinleyecek sonra anlatacağız. 
Tebessümle, sabırla dinleyeceğiz; inançla ve azimle anlatacağız.
 
Tekirdağ’lı hemşerim neden rahatsız?
Barbaros Mahallesindeki taksici Mustafa hangi hizmete ulaşamıyor?
Emine Teyzemiz belediyeden neden şikayet ediyor?
Kısacası şehrimizde yaşanan her sorunu bileceğiz ve çözüm yollarımızı anlatacağız.
Hangi caddenin hangi noktasında çukur açılmış bileceğiz.
 
Milletvekillerimizi ve Saadet Partisinin mecliste yaptığı çalışmaları gün gün saat saat takip edeceğiz.
 
Yarın vatandaşımızın karşısına çıktığımızda ‘siz ne yaptınız?’ diye sorulduğunda işte biz meclisten bu çalışmaları yaptık ve sizin her sorununuzu dile getirdik diyebilmeliyiz.
 
“Kardeşim senin sesini meclise en gür şekilde taşıyan Saadet Partimizdir” diyebilmek için partimizin meclis çalışmalarını yakından takip edeceğiz. 
 
Dördüncüsü: Kaynak Üreteceğiz 
Parti içinde ve sahaya indiğimizde sürdürülebilir bir finansal kaynağa sahip olmak için yenilikçi çalışmalar yapacağız.
Tek aidatla, tek bağışla değil.
Daha üretken, daha sağlam ve daha yenilikçi çalışmalarla sürdürülebilir bir kaynağa sahip olacağız. 
 
Maddi kaynaklarımızı en güzel şekilde kullanacağız. 
Zayi etmeyeceğiz, israfa yol açmayacağız. 
Bizlerle çalışan kardeşlerimizin enerjisini boşa tüketmeyeceğiz. 
Onun için maddi ve manevi imkanları en hassas şekilde kullanacağız.
 
16. KAPANIŞ
Değerli kardeşlerim, 
Bütün bu söylediklerimi ilk önce Mahmut Arıkan olarak ben yapacağım. Hep birlikte yapacağız. Şimdi Tekirdağ teşkilatımızın inancı, heyecanı ve enerjisini unutmamak adına soruyorum;
 
• Tekirdağ’da cadde cadde, sokak sokak çalışmaya, insanımıza umut vaat etmeye var mısınız?
 
• Yılmadan, yorulmadan ve bir an olsun tereddüte düşmeden yeise kapılan insanımıza umut olmaya var mısınız?
 
• Üretimde, istihdamda, sanayide, teknolojide, bilimde, eğitimde ve her alanda güçlü Türkiye’yi inşa etmeye var mısınız?
 
• Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm mazlumların umutla yolunu gözlediği koruyan ve kollayan büyük Türkiye’yi kurmaya var mısınız?
 
• Önce Ahlâk ve Manevîyat diyerek geleceğin destanını yazmaya var mısınız?
 
• Saadet Partisini iktidara taşımaya var mısınız?
 
O hâlde Saadet iktidarı hayırlı olsun.
 
Allah’a şükürler olsun ki camiamızda muazzam bir heyecan potansiyeli olduğunu görüyoruz. 
 
Bu toplantımız bunu gösterdiği gibi bütün Türkiye’yi dört bir yanından dönen kardeşlerimizin getirdiği haberler bunları teyit ediyor.
 
Tekirdağ bu destanın işaret fişeğini bugün buradan atmıştır. Hayırlı olsun, mübarek olsun.
Allah’a emanet olun."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trakyaolay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember