ISTRANCA ORMANI'NA 'ALTIN' DARBE
Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından Kırklareli Istrancalar Ormanı'nda iki farklı alanda altın aramak için girişimde bulundu. Köylüler ve çevreciler konuyu yargıya taşıdı.
İZZET MEDE - Halk ile çevreciler doğa katliamına dur demek için konuyu yargıya taşıdı. Köylerinin ve ormanının yok olmasından korkan köylüler mahkeme kararını bekliyor.
Kırklareli'nin Kula ve Geçitağzı köylerinin bulunduğu Istranca Ormanı'ndan altın çıkarmak için harekete geçen Koza Altın İşletmeleri A.Ş.'ye tepki gösteren halk ve çevreciler konuyu yargıya taşıdı.
Koza Altın’ın Kırklareli Istrancalar’daki altın madeni projesi yargıya taşındı. Bölgenin ekolojik önemine dikkat çeken Avukat Gürel, yurttaşın geçim kaynaklarının tehlike altında olduğunu belirterek projenin iptal edilmesi gerektiğini ifade etti.
Doku Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Hem de madencilik faaliyetleri ile yaratılacak olan, toprak ve suyun ağır metal kirliliği, kronik hastalıklara ve özellikle de kanser hastalıklarına zemin hazırlayacaktır” denildi.
“Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı “ sebebiyle geçtiğimiz günlerde Kırklareli Kent Konseyi, Doku Derneği ve Kırklareli Barosu Çevre Komisyonu üyeleri Geçitağzı köyüne gittiler. Kula köyünün açtığı iptal davasından sonra Geçitağzı köyüde iptal için dava açtı.
Geçitağzı köyü muhtarı Erdoğan Kılıçarslan ve Kula Köyü muhtarı Aliye Kankılıç’da çevrecilerin yanında mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Defalarca engellenen Koza Altın, Istrancalar Ormanı’nda açmak istediği altın madeni ocağında ısrarcı. Kırklareli merkeze bağlu Kula köyünde, daha önce çevresel etki değerlendirme (ÇED) gereklidir kararı verilen projeye ilişkin bu kez ÇED’e gerek yok dendi. Bin 998 ağacın kesileceği, korunması gereken önemli ekosistemi olan bölgeyi tehdit eden projeye karşı dava açıldı. Edirne İdare Mahkemesi’ne karşı açılan davada projenin bölgede yaratacağı telafisi imkansız zararlara dikkat çekildi.
Kula Köyü Muhtarlığı’nın avukatlığını yapan Dilara Gürel, Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği’nde yargı sürecine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bölgenin önemine dikkat çeken Avukat Gürel, “Alanın tamamına yakını meşe ve kayın ormanıdır. Köylülerin geçim kaynaklarından biri ormancılıktır. Ormancılık faaliyetlerinin biteceğinden köy halkı ekonomik olarak kayba uğrayacaktır. Bu alanda coğrafi işarete sahip meşe balı üretilmektedir. Üstelik bölge, arıcılıkta ve özellikle Trakya arısında, mutlak koruma altındadır. Bölge, Trakya Üniversitesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce 'Avrupa Kırmızı Orman Karıncası Tür Koruma Eylem Planı' ve 'Biyoçeşitlilik envanteri Projesi' kapsamındadır” ifadelerini kullandı.
Projenin iptal edilmesi gerektiğini belirten Gürel, şöyle devam etti: "Dava konusu edilen projenin özellikleri nedeni ile çok geniş alanda çevresel zararlar ortaya çıkacaktır. Bu kapsamında açılacak yollar, inşa edilecek tesisler, milyonlarca ton hafriyat, patlatmalar, kesilecek ve tahrip edilecek ormanlar, yer altı ve yerüstü sularının kirlenmesi nedeni ile göreceği zararlar yani bir bütün olarak havanın, suyun, toprağın kısacası doğal ortamın ve peyzaj bütünlüğünün neticede çevrenin çok ciddi tahrip edileceği gerçeği karşısında; yaşam hakkı olarak kabul ettiğimiz çevre hakkı kapsamında bu proje hakkında verilen ÇED gerekli değildir kararının derhal iptal edilmesi gerekmektedir.
Bizler de bu kararın iptal edilmesi amacıyla, Kula Köyü Muhtarı ve köy halkı ile yaptığımız görüşmeler sonucunda Kula Köyü Muhtarlığının tarafıma vekaletname vermesi neticesinde söz konusu davayı Edirne İdare Mahkemesi’nde açtık."